Antalya Miras avukatı, gerçek kişilerin sahip olduğu ve miras yolu ile intikal eden mal varlığı değerlerinin (haklar ve borçlar) vefatından sonraki akıbetini, hak sahiplerini, paylaşım ve sorumluluklara ilişkin hususları inceleyen, düzenleme altına alan hukuk dalıdır. Miras avukatı ise kural gereği hukukun tüm alanlarında bilgi ve birikim sahibi olmakla birlikte daha çok miras hukuku üzerine uzmanlaşan, miras hukukundan doğan hukuki iş ve davalarda danışmanlık ve temsil hizmeti vermek suretiyle mesleğini icra eden miras hukuku uzmanıdır.
Antalya miras avukatı, miras hukukunun düzenleme alanına giren bilumum hukuksal iş, işlem, uyuşmazlık ve davada hukuki danışmanlık ve dava takip hizmeti icra eder. Edindiği bilgi, birikim, deneyim ve müktesebatı, kendisinden hukuki danışmanlık veya vekillik hizmeti talep eden kişilerin istifadesine tahsis ederek hak, menfaat ve zaman kaybı yaşanmasının önüne geçer. Miras hukuku davalarında avukat yardımına başvurmak, sürecin müspet seyri adına en doğru yaklaşım olacaktır.
Antalya Miras Avukatı Ne İş Yapar?
Antalya miras avukatı; miras, mirasbırakan (muris), ölüm, mirasçı, tereke, ölüme bağlı tasarruf, külli – cüzi halefiyet, zümre sistemi ve kök içinde halefiyet gibi miras hukukunun inceleme alanına giren hukuki meselelerde gereksinim duyulan danışmanlık veya vekillik hizmetini yerine getirir. Miras avukatının icra ettiği işleri ve miras avukatıyla çalışmanın ne gibi kazanımlar sunacağını net biçimde izah etmek için öncelikle miras hukukuna ilişkin önemli hususları açıklamak isabetli olacaktır.
Miras hukuku, ferdi mülkiyet hakkını tamamlayıcı niteliği haiz olup özel hukukun bir parçasıdır. Murisin, sağ kalanların, murisin alacaklılarının, devletin ve sair ilgililerinin menfaatini düzenlemek suretiyle güvence altına alır. Miras hukuku düzenlemelerinin temel yasal dayanağı ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’dur. Miras hukuku düzenlemeleri, işbu Kanun’un 495 ile 682. maddeleri arasında hüküm altına alınmış olup toplamda 188 maddeden oluşmaktadır.
Özel hukukun ve 4721 sayılı Kanun’un önemli bir bölümünü teşkil eden miras hukuku – görüleceği üzere – oldukça kapsamlı ve hacimli bir hukuk alanıdır. Bu itibarla miras hukukundan doğan hukuki işlerin takibi ve icrası, hukuki bilgi ve birikim sahibi olmayı mecbur kılar. Hatalı veya ihmali bir işlem sebebiyle telafisi güç ve hatta zaman zaman imkansız kayıplar yaşanmaması adına deneyimli ve yetkin bir Antalya miras avukatı yardımına başvurmak oldukça yararlı olacaktır.
Miras Hukukunda Zümre Sistemi ve Hakim İlkeler
Miras hukukunda mirasçılar kural gereği mirasbırakan ile kan bağına dayalı soybağı ilişkisine bağlı olarak belirlenir. Miras hukukunda zümre, zümre başı olan bir kişi ile kendisinden sonra gelen altsoydan oluşan kümedir. Zümreler ise muristen başlayarak yakınlıklarına, yani derecelerine göre belirlenir. Mirasçı olabilen üç zümre mevcuttur. Bunlar; 1. zümre (murisin altsoyu), 2. zümre (murisin anne ve babası ve onların altsoyu) ve 3. zümredir (murisin büyük anne ve babaları ve onların altsoyu).
- Mirasçı olabilmek için mirasbırakan ile hukuki soybağı (kan bağı) ilişkisi içinde bir zümreye dahil olmak gerekir.
- Bir önceki zümrede mirasçı bulunması, sonraki zümrenin mirasçılığına engel teşkil eder.
- Zümre içinde mirasbırakana yakın olan mirasçı, aynı zümrede miras bırakana uzak olan mirasçının mirasçılığını engeller.
- Zümre veya kök içi halefiyet söz konusudur. Hemen belirtmekte yarar var, atanmış mirasçılıkta kök içi halefiyet yoktur.
- Miras 1. zümrede kök başlarına, 2. ve 3. zümrede zümre başlarına eşit paylaştırılır.
- 2 ve 3. zümrede miras, anne ve baba hat olmak üzere iki kola ayrılır.
Antalya miras hukuku başlığında son olarak ölüme bağlı tasarruflara değinmek yararlı olacaktır. Ölüme bağlı tasarrufları, şekli anlamda ölüme bağlı tasarruflar ve maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar olmak üzere iki başlıkta incelemek gerekir. Vasiyet ve miras sözleşmesi, şekli anlamda ölüme bağlı tasarruflardır. Ölüme bağlı bağışlar, mirasçı atanması, belirli mal vasiyeti, evlilik dışı çocuğun tanınması vb. tasarruflar ise maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflardır.
Miras Davalarında Avukat Tutmak Zorunlu mu?
Miras davalarında avukat tutmak yasal olarak zorunlu değildir. Ancak, miras davaları oldukça karmaşık ve hassas süreçlerdir. Bu nedenle, miras davalarında bir avukatın yardımı, işlemlerin sorunsuz bir şekilde yürütülmesine ve mirasın adil bir şekilde dağıtılmasına yardımcı olabilir.
Miras davalarında bir avukatın yardımı, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözülmesine de yardımcı olabilir. Miras davaları sırasında çıkan anlaşmazlıklar, taraflar arasında ciddi hukuki ve duygusal sorunlara neden olabilir. Bir avukat, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların adil ve hukuka uygun bir şekilde çözülmesine yardımcı olabilir.
Ayrıca, bir miras avukatı, miras davalarında yasal süreçleri takip edebilir ve tarafların haklarını koruyabilir. Miras davaları, yasal prosedürlerin sıkı takibi gerektirir ve bu prosedürlerin doğru bir şekilde takip edilmemesi, tarafların hak kaybına uğramasına neden olabilir. Bu nedenle, bir miras avukatının yardımı, tarafların haklarının korunmasına ve miras işlemlerinin doğru bir şekilde yürütülmesine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, miras davalarında avukat tutmak zorunlu değildir, ancak bu süreçlerin karmaşıklığı ve hassasiyeti göz önüne alındığında, bir miras avukatının yardımı işlemlerin sorunsuz yürütülmesine ve tarafların haklarının korunmasına yardımcı olabilir.
Antalya Avukat olarak tüm miras davalarınıza profesyonel olarak yaklaşıyoruz.